z.beyaz gönderildi(kovuldu)
4 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
z.beyaz gönderildi(kovuldu)
Zekeriya Beyaz sonunda gönderildi...
17 09 2008 00:08
Fox TV'de Ramazan ayına mahsus 'Kutsal Yolculuk' adlı program yapan Zekeriya Beyaz'ın kimi sözleri sonunda kanal yöneticilerinin de sabrını taşırdı.
7 Eylül akşamı kanalları gezinirken denk geldiğim bir programda işittiklerim “bu kadar da olmaz” diye düşünmeme neden oldu.
O günden sonra gelecek bir haberi beklemeye koyuldum. Bu ölçüsüzlüğün ve reytinge kurban edilmek istenen toplumsal değerlere yönelik patavatsızlığın önü alınmalı diye düşündüm. Dün aldığım bir duyum “olacağı buydu” dememe neden oldu. Sonra kanalın üst düzey yetkilerinden birini aradım ve haberi teyit ettim. Evet, Zekeriya Beyaz kovulmuştu.
7 Eylül akşamı İbo Show programına katılan Zekeriya Beyaz, sanatçı Mustafa Topaloğlu'nun eşi Derya Hanım’ın sağlık nedeniyle türbanını çıkarmasını yorumlarken, "Kuran'da örtünme diye bir şey yok. Türban sağlığa zararlıdır" sözlerini sarf etti.
Bırakın konunun dini boyutunu, bayanların en az yarısının örtülü olduğu ifade edilen bir ülkede topluma karşı saygısızlık etmemek için bile bu kadar patavatsız ve önü arkası düşünülmeyen bir açıklama yapmak kimseye yakışık kalmazdı.
Fox TV yönetimi o sözlerden sonra Zekeriya Beyaz’ı daha fazla taşımayacağını düşünmüş olmalı ki, 'Kutsal Yolculuk’ isimli programla ekrana gelen Zekeriya Beyaz’ın sözleşmesini daha Ramazanın yarısı gelmeden feshetti.
3 sene önce Ramazanın başladığı ilk günlerde (9 Ekim 2005’de) Tercüman gazetesinde, “Orucu Zekeriya Beyaz ile açmak...” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Zekeriya Beyaz’ın başını çektiği o günlerdeki tartışma konusunun ne olduğuna edebim müsaade etmediği için girmeyeceğim. Ama yaşanan tartışmalar sonunda Yaşar Nuri Hoca’yı da çileden çıkarmış ve “azdınız mı be adam” diye hiddetlenmesine neden olmuştu.
Toplumda her çeşit insan bulmak mümkündür. Ama asıl önemli olan, medya kuruluşlarının reyting uğruna her türlü kepazeliğe göz yumup yummayacakları meselesidir.
Medyanın şekillendirdiği bu toplum, korkarım ki kendi ürettikleri insan profilinin bir gün kendi başlarına da bela olabileceği gerçeğini idrak etmelerine neden olur. Neden şikâyetçi oluyorsak, hepsini özendiren bir televizyon programı veya rol model televizyon ekranlarında bulmak mümkündür. Dilerim bir gün toplum olarak kendi düşen ağlamaz sözünü işitmek zorunda kalmayız.
Kim kazandı?
Yazıya son vermeden önce gündemi henüz geçmeden Başbakan Erdoğan’la medya patronu Aydın Doğan arasında yaşanan tartışmaya kısaca değinmek istiyorum.
Şahsi fikrime göre yaşanan tartışma her iki tarafı da olumsuz etkilemiştir. Taraflar bu kavgadan yıpranarak çıkmıştır. Kavganın kimseye yarar sağlamadığı tarihsel bir tecrübe olarak şimdiye kadar defaatle test edilmiştir.
Buna rağmen bu kavganın hiç kuşkusuz ülkenin geleceği adına önemli bir yararı da oldu. Medya siyaset ilişkilerine üst perdeden ayna tutuldu. Bu ülkede medya gücüyle işlerin nasıl kotarıldığını herkesin anlamasına yardımcı oldu.
Dünkü yazımda isim vermememe rağmen bir paragrafta dile getirdiğim satırları her nedense doğrudan üzerine alınan ve oluşabilecek yanlış algılamalara karşı telefonda bir tashihte bulunma ihtiyacı hisseden Uğur Dündar'ın bu yaklaşımı bende, sadece kurumlar bazında değil bireysel gazetecilik düzeyinde de daha hassas bir döneme girildiğine dair bir izlenim oluşturdu. Sanırım yaşananlar tüm medyada bir özeleştiri sürecini de beraberinde getirecektir. Bu tartışmalar kuşkusuz bu yönüyle hayırlı olmuştur. Yaşananlardan ders çıkarılırsa uzun vadede herkes kazanacaktır.
Taraflar baltaları gömdüler mi, yoksa fırtına bir müddet daha mı devam edecek önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.
Unutmayın, medya siyaset ilişkileri koalisyon hükümeti gibidir. Eğer niyetleri işi her zamanki akışına bırakmak ve böyle gelmiş böyle gider düşüncesiyle bir sonuca varmadan konuyu kapatmaksa, bilin ki tıpkı koalisyon pazarlıklarında olduğu gibi bir yerde uzlaşmışlardır demektir.
Bu defaki kavganın öncekilerden ne kadar farklı olduğu tamamen Başbakan Erdoğan’ın kontrolünde bulunuyor.
Sonuç mu?
Bilen var mı?
Osman ÖZSOY / Haber 7
17 09 2008 00:08
Fox TV'de Ramazan ayına mahsus 'Kutsal Yolculuk' adlı program yapan Zekeriya Beyaz'ın kimi sözleri sonunda kanal yöneticilerinin de sabrını taşırdı.
7 Eylül akşamı kanalları gezinirken denk geldiğim bir programda işittiklerim “bu kadar da olmaz” diye düşünmeme neden oldu.
O günden sonra gelecek bir haberi beklemeye koyuldum. Bu ölçüsüzlüğün ve reytinge kurban edilmek istenen toplumsal değerlere yönelik patavatsızlığın önü alınmalı diye düşündüm. Dün aldığım bir duyum “olacağı buydu” dememe neden oldu. Sonra kanalın üst düzey yetkilerinden birini aradım ve haberi teyit ettim. Evet, Zekeriya Beyaz kovulmuştu.
7 Eylül akşamı İbo Show programına katılan Zekeriya Beyaz, sanatçı Mustafa Topaloğlu'nun eşi Derya Hanım’ın sağlık nedeniyle türbanını çıkarmasını yorumlarken, "Kuran'da örtünme diye bir şey yok. Türban sağlığa zararlıdır" sözlerini sarf etti.
Bırakın konunun dini boyutunu, bayanların en az yarısının örtülü olduğu ifade edilen bir ülkede topluma karşı saygısızlık etmemek için bile bu kadar patavatsız ve önü arkası düşünülmeyen bir açıklama yapmak kimseye yakışık kalmazdı.
Fox TV yönetimi o sözlerden sonra Zekeriya Beyaz’ı daha fazla taşımayacağını düşünmüş olmalı ki, 'Kutsal Yolculuk’ isimli programla ekrana gelen Zekeriya Beyaz’ın sözleşmesini daha Ramazanın yarısı gelmeden feshetti.
3 sene önce Ramazanın başladığı ilk günlerde (9 Ekim 2005’de) Tercüman gazetesinde, “Orucu Zekeriya Beyaz ile açmak...” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Zekeriya Beyaz’ın başını çektiği o günlerdeki tartışma konusunun ne olduğuna edebim müsaade etmediği için girmeyeceğim. Ama yaşanan tartışmalar sonunda Yaşar Nuri Hoca’yı da çileden çıkarmış ve “azdınız mı be adam” diye hiddetlenmesine neden olmuştu.
Toplumda her çeşit insan bulmak mümkündür. Ama asıl önemli olan, medya kuruluşlarının reyting uğruna her türlü kepazeliğe göz yumup yummayacakları meselesidir.
Medyanın şekillendirdiği bu toplum, korkarım ki kendi ürettikleri insan profilinin bir gün kendi başlarına da bela olabileceği gerçeğini idrak etmelerine neden olur. Neden şikâyetçi oluyorsak, hepsini özendiren bir televizyon programı veya rol model televizyon ekranlarında bulmak mümkündür. Dilerim bir gün toplum olarak kendi düşen ağlamaz sözünü işitmek zorunda kalmayız.
Kim kazandı?
Yazıya son vermeden önce gündemi henüz geçmeden Başbakan Erdoğan’la medya patronu Aydın Doğan arasında yaşanan tartışmaya kısaca değinmek istiyorum.
Şahsi fikrime göre yaşanan tartışma her iki tarafı da olumsuz etkilemiştir. Taraflar bu kavgadan yıpranarak çıkmıştır. Kavganın kimseye yarar sağlamadığı tarihsel bir tecrübe olarak şimdiye kadar defaatle test edilmiştir.
Buna rağmen bu kavganın hiç kuşkusuz ülkenin geleceği adına önemli bir yararı da oldu. Medya siyaset ilişkilerine üst perdeden ayna tutuldu. Bu ülkede medya gücüyle işlerin nasıl kotarıldığını herkesin anlamasına yardımcı oldu.
Dünkü yazımda isim vermememe rağmen bir paragrafta dile getirdiğim satırları her nedense doğrudan üzerine alınan ve oluşabilecek yanlış algılamalara karşı telefonda bir tashihte bulunma ihtiyacı hisseden Uğur Dündar'ın bu yaklaşımı bende, sadece kurumlar bazında değil bireysel gazetecilik düzeyinde de daha hassas bir döneme girildiğine dair bir izlenim oluşturdu. Sanırım yaşananlar tüm medyada bir özeleştiri sürecini de beraberinde getirecektir. Bu tartışmalar kuşkusuz bu yönüyle hayırlı olmuştur. Yaşananlardan ders çıkarılırsa uzun vadede herkes kazanacaktır.
Taraflar baltaları gömdüler mi, yoksa fırtına bir müddet daha mı devam edecek önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.
Unutmayın, medya siyaset ilişkileri koalisyon hükümeti gibidir. Eğer niyetleri işi her zamanki akışına bırakmak ve böyle gelmiş böyle gider düşüncesiyle bir sonuca varmadan konuyu kapatmaksa, bilin ki tıpkı koalisyon pazarlıklarında olduğu gibi bir yerde uzlaşmışlardır demektir.
Bu defaki kavganın öncekilerden ne kadar farklı olduğu tamamen Başbakan Erdoğan’ın kontrolünde bulunuyor.
Sonuç mu?
Bilen var mı?
Osman ÖZSOY / Haber 7
feyza- Yeni Üye
-
Ruh Hali :
Mesaj Sayısı : 69
Başarı Puanı : 3
Rap : 3
Kişi sayfası
Başarı Puanı, Seviye, Güçlülük: Max.3
Geri: z.beyaz gönderildi(kovuldu)
ii olmuşşş..
m-R-w- Çalışkan Üye
-
Meslek : öqrencimm yhaa
Ruh Hali :
Mesaj Sayısı : 379
Başarı Puanı : 1
Rap : 1
Kişi sayfası
Başarı Puanı, Seviye, Güçlülük: Max.3
Geri: z.beyaz gönderildi(kovuldu)
valla dogruyu sölemek gerekirse yanımda olsa kesin hastanelik olurdu
yaralı_kalp- Yeni Üye
-
Ruh Hali :
Mesaj Sayısı : 95
Başarı Puanı : 1
Rap : 1
Kişi sayfası
Başarı Puanı, Seviye, Güçlülük: Max.3
Geri: z.beyaz gönderildi(kovuldu)
Hastahaneye de yazık yaw
LeLisH- | aşKın -Ti haLi |
-
Meslek : öqRen-ci öqRendin mi?
Ruh Hali :
Mesaj Sayısı : 1504
Başarı Puanı : 141
Rap : 17
Kişi sayfası
Başarı Puanı, Seviye, Güçlülük:
Geri: z.beyaz gönderildi(kovuldu)
dogru hastenaye yazık sence ne yapmak gerekir
yaralı_kalp- Yeni Üye
-
Ruh Hali :
Mesaj Sayısı : 95
Başarı Puanı : 1
Rap : 1
Kişi sayfası
Başarı Puanı, Seviye, Güçlülük: Max.3
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz